Uzunca zamandır okuyorum. Hem de oldukça fazla. Okuduklarından bende yer edenlerin sayısı çok fazla değil. Bir yazarın belki onlarca eserini okuyor ama içlerinden bir tanesine tav oluyorum. Yüzlerce sayfalık bir şiir kitabından bazen sadece bir tane şiir çıkıyor; acaba benim anladığımı mı yazmış şair dediğim. Ya da bir kitabın bir tek cümlesi beni mest etse yetiyor bana. Uzunca zamandır müzik de dinliyorum. Çok farklı şeyler değil. Ama yinede arada yakaladığım bana özel şeyler de oluyor. Bir şarkının tek bir cümlesi ya da tüm albümdeki tek bir melodi beni alıp götürebiliyor çok uzaklara. Dün aklıma gelmemişti adı Yüksek Sadakat'in "Belki üstümüzden bir kuş geçer" şarkısının. Grup çok başarılı mı? Bence değil. Ama öyle birkaç şarkısı var ki; eh be adam nasıl yazdın bunları dedirtiyor. Gül renginde gün doğarken Boğazdan gemiler usulca geçerken Gel çıkalım bu şehirden Ağaçlar,gökyüzü ve toprak uyurken Dolaşalım kumsallarda Çılgın kalabalık artık uzaklarda Yorulu
Etrafımdaki duvar beni içeriye değil, diğerlerini dışarıya hapsediyor!
Erkan,
YanıtlaSilKaybetmek bir yana hiç sahip olamayanlar bile var.Ama bu taşıdığımız bedenler var ya öyle açlar ki ne versen daha fazlasına göz dikiyor...
Şükretmeyi ve sahip olduklarımızın kıymetini bilmek lazım.
Sevgiyle KAL...
Not:Baştan söyleyeyim gene yorum yapmamla alakalı bir espri yaparsan bu kez küsüp bir daha hiç yazmayacağım bilesin :)
Sanırım sahip olup kaybetmek hiç sahip olmamaktan daha çok can yakıyor...
YanıtlaSilEvet, şükretmeli ve sahip olduklarımızın kıymetini bilmeliyiz. Ayrıca paylaşabileceklerimizi de paylaşmalıyız.
Erkan,
YanıtlaSilSahibine Mektuplar'da senin için bir mim var.Müsait olunca bir uğrayıver...
Sevgiyle Kal...