Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ders

Tarafını belli etmek gerekir bazen. Bu seçimlerde son seçimden farklı hareket ederek AK Partiye oy vermedim, İstanbul BB'de. Ancak bu çok kötü çalıştıklarına veya yeni gelecek olanlar onlardan daha iyi olacağı için değildi. Birincisi, oy verdiğim aday tam bu şehre göre biriydi. İkincisi, AK Parti aşırı güçlendiği için iş yapmayı bırakıp öncekiler gibi hareket etmeye başlamıştı. Şimdi sonuçlar kesinleşmeden şunu söylemek istiyorum ki; Umarım yinede AK Parti kazanır, sonuçta benim oy verdiğim aday kazanamıyor. Umarım bu onlara çok önemli bir mesaj olur ve çalışmaya başlarlar yeniden. İstanbul ve Türkiye genelinden gelen mesajlardan gerekli dersler alınır ve artık hantal bir devlet partisi olmakdan, dinamik bir halk partisi olmaya geri dönerler. Bu seçimler de bizler için bir umut olur... Seçim sonuçları üzerine de birşeyler yazmak var aklımda, ama bunun için kesin sonuçları bekleyeceğim. 

Mutluluk

"Nedir mutluluk?" diye sordum. Aynada bana bakan kendime. Kopya çekmek için döndüm baktım resmine. Gözlerin söyledi cevabı: İşte burada diye... (Ç'nin izni ile...Ç'ye)

Renk Cümbüşü

Eski resimleri kurcalarken gördüğüm bir resim yukarıdaki. Övünerek söylüyorum ki, burası benim Rize'deki evimin arka bahçesi. Dandik bir filmli kamerayla çekildiğini ve buna rağmen bu renkleri buraya taşıyabildiği özellikle belirteyim. Seyrine doyum olmaz bir cümbüş... Vaktiniz olduğunda ilkbahar, yaz veya sonbahar fark etmez mutlaka gidin ve yerinde görün bu renk cümbüşünü, temiz havasını, çılgın dalgalarını... :)

Evdeki mutluluk

Oradan buradan konuştuğumuz bir kahvaltılı sohbetinin sonlarına doğru konu bir şekilde evdeki mutluluğa gelmişti. Değerli bir abimiz o anda; ‘Evdeki mutluluk, buradan gittiğinizde eşiniz veya annenize daha doğrusu evinizde sizi bekleyen kişiye “Orada kahvaltı yaptık. Ama sen olmayınca pek bir şey anlamadım.” Diyerek, bir kahvaltı da onlarla yapmak istemeniz veya yapmanızdır.’ demişti. Bu güzel anlatım bir anda aklıma geldi. Bende hem buraya bir not düşeyim hem de paylaşmış olayım dedim. Her yerdeki mutluluklarınız gibi evlerimizdeki mutluluklarımızda eksik olmasın.

Sorarlar

Sana yaşamadığın şeyleri sorarlar Ahkam kesme En çok mutlu musun diye sorarlar Kulak asma Arkadaşlığı soracaktırlar Hatır et Dostluğu sorarlarsa Saygı göster Sevdayı sorarlar arada Duymazlıktan gel Aşkı sorduklarındaysa Kabirleri tarif et, görmek istedikleri yerde Sana yaşamadıkları şeyleri sorarlar Cevap verme En çok mutluluğunu sorarlar Tarif etmeye kalkma Arkadaşlığını sorarlar Esirgeme Dostluğunu sorarlarsa Karşılık bekleme Sevdanı sorarlarsa Anlatma Aşkını sorduklarındaysa Sessiz kal, kal ki büyüklüğü anlaşılsın Şimdi sırası geldi deyip Beni sana sorarlar Seni bana sordukları gibi Anlatma Halimi sorarlar Bilmezlikten gel Dostluğumu soracaktırlar Karşılıksızdı de sadece Sevgimi sorarlarsa Geçiştir Aşkımı sorduklarındaysa Kabrimi tarif et, görmek istedikleri yerde

İtiraf

Tamam, itiraf ediyorum, sensin... Her yazımı her şiirimi senin için yazdım. Siyasetten konuşurken bile aslında tüm mesajlarım sanaydı. Sen yanımdayken yan taraftaki şoföre söylediklerim de aslında sana kızgınlığımdandı. Başımın ağrıması da senin yüzünden... Geceleri uyuyamamamda... Ve tabii geceleri uyuyamadığımdan gündüzleri çalışamamam da aynı şekilde. Asabiyetim anlaşılamamaktan senin tarafından. Tüm cümlelerim sana birer mesaj aslında. Söylediğim kişinin seni tanıyıp tanımaması önemli değil. Nasılsa bir şekilde sana ulaşır diye hep serzenişlerim. Tatlıyı çok beğendiğimi söylediğimde sensin kastettiğim. Bir mekânı övdüğümde sana tüm söylediklerim. Her şeyi senin için konuşuyorum aslında. Hatta ne konuşması senin için soluk alıp veriyorum. Senin için yaşıyorum. Bom boş hayatım sensiz. Sen olmadığında dışarı çıkamıyorum. Ne oyunların ne de filmlerin tadı olmadığı için izlemiyorum. Senin dışındaki kimseye de yalan söyleyemiyorum. Onlara hep seni anlatıyor senden haberler bekliyorum. Bi

Nokta

Adını koymalı bu durumun Noktayı ya da artık Dayanılacak gibi değil Ama ben de olamam o Ne nokta ne de ad benden Seçemem birinden diğerini Ne kendimi bitirebilirim Ne de seni kaybedebilirim Adını koymalısın bunun Ya da noktayı artık Tam yerinde, tam yerine

Ustalara Saygı

Tanıyanlar ve burayı okuyanlar bilir, bilmeyenler için bir kez daha hatırlatmış olayım; hemen her şeye geç başlamış ve yaşamışımdır bugüne kadar. Bu gece bir geçi daha yaptım; Lüküs Hayat'ı izledim sahnede. Eğer bir listeniz varsa şunları mutlaka yapacağım diye bu oyun o listeye girmeye değer. Hele ki Zihni GÖKTAY ustama saygımı özellikle belirtmek istiyorum. Bunca senelik oyunu günümüze göre o kadar güzel sundu ki, ince espriler, göndermeler ve oyunun en düştüğü yerlerde tüm sahneyi sırtlamalar. Adını bir kez daha saygıyla anıyorum. O kadar usta ki, mikrofonu sustu hemen o anda sahne arkadaşına biraz daha yaklaşarak sorunu çözdü. One minute ve Residence esprilerinde tüm salon, sahnedeki oyuncularda dahil, gülme krizine girdik. Oyunun sonunda ki neredeyse 5-6 kez tekrarlanan ve herkesin ayakta alkışladığı şarkı ve dans için söylenecek çok şey var. Ama gidip görmeniz lazım. Zihni GÖKTAY üstadım büyüksün. Dün akşam ayakta alkışladım bundan sonra da hep öyle olacak. Bu arada oyun

Bir harf sen

Alfabenin tüm harflerini sildim Biri yeterli artık benim için İhtiyacım yok senden sonrasına Sayı saymayı da bıraktım Bir harften ibaret bildiklerim Bir rakamdan, birden ibaret Yani bir yeterli artık benim için Bir harf yani bir sen