Ne kadar az yazmaya başladım. Ne yazsam birine dokunacak diye çekiniyorum. Kimi işe, kimi eşe, kimi kardeşe dokunacak onlarca can acıtıcı şey. Bir süredir liste tutuyorum. İnsanları çok eleştirmek gibi bir meslek hastalığına kapıldığımı farkettiğimden beri doğrudan eleştiri yapmamaya çalışıyorum. İş yerinde hayatımız kritik yapmak ve eleştirmekle geçiyor zaten. Liste dediysem öyle planlı programlı birşey değil. Ama kendi içinde de bir düzene sahip değil desem yalan olur. Aradığım şeyi bulmakta çok zorlanmıyorum. Liste basitçe şöyle işliyor; eleştirmek istediğim bir olay ile karşılaştığımda olayı sıcağı sıcağına not ediyor; tarih, saat, yer ve kendi düşüncemi de ekleyerek kayıt ediyorum. Sonrada değiştiremeyeyim diye metinden görüntüye çevirip saklıyorum. Bir süre sonra olayın sonuçları/etkileri ortaya çıktığında ne yazdığıma dönüp bakıyorum. Bazılarında yanlış düşündüğümü, olayı tam anlayamadığımı ve eleştiri yapsam haksız olacağımı belki de olayları olmaması gereken bir yö
Etrafımdaki duvar beni içeriye değil, diğerlerini dışarıya hapsediyor!