Aşk, kendi gönüllerine sığamayan iki kişinin birbirlerinin gönlünde bulduğu ferahlık mıdır yoksa süresiz bir zaman için insanın kendi gönlünden bir başkasının gönlüne taşınması mı?
Uzunca zamandır okuyorum. Hem de oldukça fazla. Okuduklarından bende yer edenlerin sayısı çok fazla değil. Bir yazarın belki onlarca eserini okuyor ama içlerinden bir tanesine tav oluyorum. Yüzlerce sayfalık bir şiir kitabından bazen sadece bir tane şiir çıkıyor; acaba benim anladığımı mı yazmış şair dediğim. Ya da bir kitabın bir tek cümlesi beni mest etse yetiyor bana. Uzunca zamandır müzik de dinliyorum. Çok farklı şeyler değil. Ama yinede arada yakaladığım bana özel şeyler de oluyor. Bir şarkının tek bir cümlesi ya da tüm albümdeki tek bir melodi beni alıp götürebiliyor çok uzaklara. Dün aklıma gelmemişti adı Yüksek Sadakat'in "Belki üstümüzden bir kuş geçer" şarkısının. Grup çok başarılı mı? Bence değil. Ama öyle birkaç şarkısı var ki; eh be adam nasıl yazdın bunları dedirtiyor. Gül renginde gün doğarken Boğazdan gemiler usulca geçerken Gel çıkalım bu şehirden Ağaçlar,gökyüzü ve toprak uyurken Dolaşalım kumsallarda Çılgın kalabalık artık uzaklarda Yorulu
Sanırım taşınmak...
YanıtlaSilÇok zor bir soru, daha aşkın ne olduğunu tanımlayamadım ki. Aşk var mı, ondan bile emin değilim? Bir insanın kendi gönlünden başkasının gönlüne taşınması bence yanlış o kişi kendini bile sevememiş ki başka gönle sığınıyor. İnsanların birbirlerinde ferahlık bulması da tamamlamıyor aşkı o ferahlık duyma hissi bir süre sonra geçecek. Sanırım aşk geçici bir his... Ama sevgi dersen kalplerin puzzle gibi birbirini tamamlamasıdır derim.
YanıtlaSilbaşkasının gönlünü kendi gönlünde misafir etmesidir.. Misafir işte, adı üstünde..O da zamanı geldiğinde gider..
YanıtlaSil