Çocukluğumdaki bakkal
Çocukluğumun bakkal dükkanı
Leblebi tozu, Ankara gazozu
Gittim, gidip bulamadığım
Sen
Şekerci köşe başındaki
Köşenin başındaki şekercinin akide şekeri satmaması
Sen
Sensizlik
Sensiz benlik
Tekel bayisi, durakta
Süt satan
Tekel bayisinden alınan süt
Sen
İçtikçe çarpan, çarptıkça sarhoş eden
Çocukluğumdaki yerler, kişiler ve olaylar
Çocukluğumun köşe başı
Sen
Köşe başındaki eskimeyen yeni anılar
Unutmaya çalışılan, çalıştıkça hatırlanan
Kalmamış, boş raflar
Tüketilmiş her şey sorulduğundan
Bir çocuğun balonu patlamış
Ağlıyormuş
Sen
Çocukluğumun bakkal dükkanı
Leblebi tozu, Ankara gazozu
Gittim, gidip bulamadığım
Sen
Şekerci köşe başındaki
Köşenin başındaki şekercinin akide şekeri satmaması
Sen
Sensizlik
Sensiz benlik
Tekel bayisi, durakta
Süt satan
Tekel bayisinden alınan süt
Sen
İçtikçe çarpan, çarptıkça sarhoş eden
Çocukluğumdaki yerler, kişiler ve olaylar
Çocukluğumun köşe başı
Sen
Köşe başındaki eskimeyen yeni anılar
Unutmaya çalışılan, çalıştıkça hatırlanan
Kalmamış, boş raflar
Tüketilmiş her şey sorulduğundan
Bir çocuğun balonu patlamış
Ağlıyormuş
Sen
Behzat Ç. bir bölümünde diyordu ki'' ""Unutmak kelimesi undan çıkmış. Bildiğimiz un yani, hamur işi, öyleymiş. Unutmak için un ufak etmek gerekiyomuş. Birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. Öyle yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun. Gözleri, kaşı, burnu ile kulağı, sesini yavaş yavaş. Unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. hatırlamazmış. Sonra unuttuğunu unuturmuş. Ben unutmak istiyom la. Her gün ne zaman unutcam diye soruyom kendime, her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben, daha net. Unutamıyom ben." Ne büyük çaresizlik nedense yazını okuyunca o repliği hatırladım.
YanıtlaSil