Ana içeriğe atla

Dün ve Yarın

Daha dün “Bugün askere gidişimin üzerinden bir yıl geçti” diyordum. Daha dün askerdeydim zamanın kıymetini bilmeyenlerin öğrendiği yerde. Dün olmuyordu bugünler bir türlü. Daha dün “Serkan askerden gelecek bugün” diyordum. Daha dün “Kendi yerimizi açalım.” diyordum, diyorduk.

Bu dünlerin hepsi  dündü. Bugün o günlerin üzerinden altı ay, bir, iki, ve beş yıl geçti sırasıyla. Bugün tam bir yıl oldu askerlik görevini tamamlayıp döneli. Bugün tam iki yıl oldu Serkan’ın askerliği biteli. Son olarak bugün tam beş yıl oldu Sinan YILMAZ ve Serkan AKCAN ile Nebula’yı kurup, çalışmaya başlayalı. Bir de tam bir yıl oldu bu günlüğü tutmaya başlayalı...

Dünler için şükrediyor ve teşekkür ediyorum. Yarınlarımız hep dünümüzden daha güzel olur umuduyla…

Not: Evet, yıldönümlerini sevmiyorum. Ancak 17 Ocak tarihi de o kadar ilginç bir tarih oldu ki değinilmeden geçmek ayıp olur.

Yorumlar

  1. Ne güzel iyi dün yazmaya başlamışsın buraya ve ben iyiki dünlerden bir gün burdan okumaya başlamışım seni ..Bazen geç kalıyoruz ama zararın neresinden dönersek kardır..

    İyiki yazmışsın ..

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel dedin; "Beni okumak!" Çok teşekkür ederim.

    Ateş ve burası vasıtasıyla tanıştığım kişiler bu işin en güzel yanlarından biri oldu.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. günler oldu seneyi doldurdu ve bak tam bir yıl oldu, iyi de oldu, buradasın buralısın..

    günün de yarının da güzel olsun..

    not: benim için iyilerin ayı olmayacak artık Ocak ama kötülerde iyiler gibi yaşamın parçaları..
    her nefes alınan güne şükür etmek elimizden gelen..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikriniz varsa buradan buyurun...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zamanı eğip, bükmek

Zaman, fiziki boyutların sanal olan dördüncüsü, elle tutulamayan. Zaman, içinde olayların ardı ardına gerçekleştiği boyut… Bilim adamlarına göre, aynen ışığın bükülebilmesi gibi zaman da eğrilip, bükülebilir ve eğer doğru koşullar gerçekleşirse yani yeterli hız yakalanırsa önce geleceğe ve daha sonra da geçmişe sıçramak mümkün olabilir. Bunu zaman yolculuğu gibi basit kavramlarla karıştırmayın. Bu şu “an” ın da içinde olduğu bir kavram. Öyleyse ne demek bu? Bu soruya cevap verebileceğimi pek sanmıyorum, haddime de değil zaten. Ama bu soru etrafında dolaşıldığında dahi çok farklı yerlere çıkan kapılar bulabiliyor insan. Çok sevdiğim bir çizgi dizide bir keşiş (“Avatar”) hava, su, toprak ve ateşi bükebiliyordu. Tüm dünyayı kurtaracak kişi olan keşişin bile zaman üzerinde böyle bir gücü yoktu. Sonra “Matrix” ve “Neo” var. Ancak o da olaylara hükmeder gibiydi, zamana değil ya da ben öyle algılamıştım. “Aslında bir kaşık yoktu!” ve “Kırmızılı kadın da bir ajandı.” değil mi? Ya “Hiro” iç...

Belki üstümüzden bir kuş geçer

Uzunca zamandır okuyorum. Hem de oldukça fazla. Okuduklarından bende yer edenlerin sayısı çok fazla değil. Bir yazarın belki onlarca eserini okuyor ama içlerinden bir tanesine tav oluyorum. Yüzlerce sayfalık bir şiir kitabından bazen sadece bir tane şiir çıkıyor; acaba benim anladığımı mı yazmış şair dediğim. Ya da bir kitabın bir tek cümlesi beni mest etse yetiyor bana. Uzunca zamandır müzik de dinliyorum. Çok farklı şeyler değil. Ama yinede arada yakaladığım bana özel şeyler de oluyor. Bir şarkının tek bir cümlesi ya da tüm albümdeki tek bir melodi beni alıp götürebiliyor çok uzaklara. Dün aklıma gelmemişti adı Yüksek Sadakat'in "Belki üstümüzden bir kuş geçer" şarkısının. Grup çok başarılı mı? Bence değil. Ama öyle birkaç şarkısı var ki; eh be adam nasıl yazdın bunları dedirtiyor. Gül renginde gün doğarken Boğazdan gemiler usulca geçerken Gel çıkalım bu şehirden Ağaçlar,gökyüzü ve toprak uyurken Dolaşalım kumsallarda Çılgın kalabalık artık uzaklarda Yorulu...

Nebula Bilişim 20 yaşında!

Bir misyon bir okul 20 yaşına ulaştı. Nebula Bilişim bugün itibariyle 20. Yılında… Bir masanın etrafında toplanmış dört kişi kafa kafaya ne yapacağımızı konuştuğumuz günleri dün gibi hatırlıyorum. Marka adı, logo-fatura-irsaliye-kartvizit tasarımları, muhasebe işlemleri, ofisin bulunması-dekorasyonu, kuruluş için gerekli resmi hazırlıklar. Neredeyse tüm işlemleri kendimiz yaptık. Elbette bazı arkadaşlarımızın desteklerini de hiç bir zaman unutmayacağız. Nebula’nın ilk kurulduğu günlerde maliyetlerimiz artmasın diye evimdeki masa üstü bilgisayar ve ekranlarımı ofise taşıyışım ve aylarca onları kullandığımız hala hatırımda. Mesela faks cihazına bütçe ayırmamak için yaptıklarımız bugünkü nesle çok komik gelirdi. Muhasebe yazılımı olarak kullandığımız çözümü adam etmek için az çaba sarf etmedik. Mutfak gereçlerimizi temiz tutmak için yaptıklarımızı kime anlatsam inanmaz! Aşağıdaki fotoğraflar çalışma ortamımızın ilk fotoğrafları olabilir. Yok merak etmeyin, bunları o eski günler ede...