Ana içeriğe atla

Hayatımın rengi

Sonbaharda kaybolması gibi
Yaprakların renginin
Hayatımın rengi de kayboluyor yavaş yavaş
Oysaki ne güz ne de kış mevsim
Dalların yapraksız çıplaklıkları gibi
Eksiltiyor hayatımın yok diyen yanı
Yok, olmadı ki hiç zaten

Çam iğneleri gibi kalıcı
Bazı hatıralarım
Hayatımın sertliğinde kastına batan
Oysaki rengi yeşil en azından
Çam ağaçlarının
Yılbaşında kesip saklamak için belkide
Yok, daha çok ertesi sabah ısınmak için

Kapkara bir dumanın sarması gibi şehri
Kış, güz olması gibi mevsimin
Kararıyor git gide hayatımın rengi
Oysaki renklendirme çabasıydı tüm anlamı
Hayatımın eksik yanları
Yan gelip yatmaya alışmış yorgunsuz
Yok, daha çok tembelsiz

Hiç anlamadığım modern sanat gibi
Karga burga hayatın dışı
Hayatımın şekilsiz yanı
Şekillerin şekilci tasası
Hayatımın boşluğu
Boşluğun şekilsizliği
Yok yok, daha çok şekilsizliğimin yalnızlığı

Bulanık görüşün yüzülür hali
Halin kovalanmış isteksizliği
Hayatımın rengi
Renksiz, kargacık, burgacık
Yalnızlığım
Dalların çıplaklığı gibi
Çıplaklığın rengi hayatım

Yorumlar

  1. ten rengi hayattır bu yaşanılan.. boyaların renklerinde bile bulamazsın, emek ister bu renk.. herkese göre tonu ve yoğunluğu değişir, amacı ve anlamı farklıdır.. ten rengi yaşamlar sunulmalıdır karşılığında yoksa sırıtır, belli eder kendini. ki çirkin bile durabilir bir beyazın içindeki siyah gibi.. ten(imizin) rengi bir hayattır aslolan..

    YanıtlaSil
  2. Kimin siiri ?
    cok hoş satırlar...

    YanıtlaSil
  3. Gün gelecek sen çaba harcamadan Hayatın gökkuşağının bütün renklerini giyinecek ...

    çok beğendim yüreğine sağlık

    :))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikriniz varsa buradan buyurun...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nebula Bilişim 20 yaşında!

Bir misyon bir okul 20 yaşına ulaştı. Nebula Bilişim bugün itibariyle 20. Yılında… Bir masanın etrafında toplanmış dört kişi kafa kafaya ne yapacağımızı konuştuğumuz günleri dün gibi hatırlıyorum. Marka adı, logo-fatura-irsaliye-kartvizit tasarımları, muhasebe işlemleri, ofisin bulunması-dekorasyonu, kuruluş için gerekli resmi hazırlıklar. Neredeyse tüm işlemleri kendimiz yaptık. Elbette bazı arkadaşlarımızın desteklerini de hiç bir zaman unutmayacağız. Nebula’nın ilk kurulduğu günlerde maliyetlerimiz artmasın diye evimdeki masa üstü bilgisayar ve ekranlarımı ofise taşıyışım ve aylarca onları kullandığımız hala hatırımda. Mesela faks cihazına bütçe ayırmamak için yaptıklarımız bugünkü nesle çok komik gelirdi. Muhasebe yazılımı olarak kullandığımız çözümü adam etmek için az çaba sarf etmedik. Mutfak gereçlerimizi temiz tutmak için yaptıklarımızı kime anlatsam inanmaz! Aşağıdaki fotoğraflar çalışma ortamımızın ilk fotoğrafları olabilir. Yok merak etmeyin, bunları o eski günler ede...

Yardım Faaliyetleri ve Organizasyonu Hakkında

17 Ağustos 1999 depreminde sahada bizzat bulunmuştum. Yardım malzemesi yüklü kamyonlarla saha gitmiş. Elimizden gelen çabayı sergilemiştik. O gün kendi başına yapılan organizasyonların eğer çok boyutlu ve iyi planlanmamışsa başarıya ulaşmayacağını anlamıştım. Bugün geldimiz noktada 99 ile kıyaslanamayacak kadar çok yol kat etmiş durumdayız. Afet sonrası hazılıklar ve koordinasyon geçmiş ile kıyaslanamayacak kadar ileri seviyede. Yeterli mi? Değil! Daha iyi mümkün mü? Her zaman! Ancak bir konunun çok net altını çizmemiz gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları ve yardım dernekleri bu tarz felaket anlarının vazgeçilmez kuruluşlarıdır. Onlar olmasa şu an şikayet edecek bir şeyimiz dahi olamazdı. Birkaç yıl önce (2011) bazı yardım kuruluşlarının (Deniz Feneri, Lösev ve Mehmetçik Vakfı) kurban bağışı organizasyonundaki usülsüzlükler ortaya çıkmıştı. Bu kuruluşların simsarlar ve aracılar tarafından kandırıldığı ve aslında ilgili vecibelerin ya hiç ya da eksik yerine getirildiği ortaya çıkmıştı. A...

Hazırlıklı olmak...

Türkiye'de 6 Şubat 2023 günü öyle bir deprem fırtınası yaşadık ki 10 şehrimiz hayatı tamamen durdurcak bir yıkımla karşı karşıya kaldı. Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Adıyaman gibi şehirlerimiz afeti aynı gün 2 kez yaşadı. Bu çağda bazı şeyleri uzun anlatmak çok zor. Çağ hızlı tüketim çağı ve bu nedenle uzun metinlerden hoşlanmıyoruz. Eğer varsa eskiler bile videoları tercih ediyor. Böyle bir girizgaha ne gerek vardı inanın ben de bilmiyorum. Belki de o kadar doluyum ki kısa kısa yazıp geçmek canımı sıkıyor. 17 Ağustos 1999 depreminde organize olabilecek bir ortam yokken sivil inisiyatif ile herkes bir işin ucundan tutmaya çalışmıştı. Naçizane bir şekilde ben de katkıda bulunmak için bir ekibin parçası olarak bölgeye gitmiştim. Elimizde 4 kamyon malzeme ile sokak sokak dolaşmış ve yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmeye çalışmıştık. Sonunda ihtiyacı olanlara tam anlamıyla ulaşamadan ve bir yaraya doğru düzgün merhem olamadan dönmek zorunda kalmıştık. Yardım malzemelerini teslim ede...