Dostum, şu benim için değişmez bir olgudur; Ölümün ardından konuşmam, konuşanı da sevmem.
Örnek bir olay oldu geçtiğimiz gün. Hemen her zaman yaptıkları gibi bazıları yine son günlerde yılların yaşlanmışlığına vurarak medeniyet yanılsamasını insanlara yutturmaya çalışıyorlar. Bazıları geçmişten dem vurarak bir tek kişinin* yaptığının yanlışlığından dem vuruyorlar. Hatta bunu çoğunluk yapıyor. Ama bizim geçmişimiz bu kadar sığ değil ki...
Ben yine ölenin arkasından konuşmayacağım. Ancak arkasından konuşanların arkasından konuşacağım. Buraya pek uymasa da bir söz var ya "Kraldan daha çok kralcı olmak". Arkadan konuşanlar ölene bir çift kanat ve başına da bir hare eklediler. Sonra biri de çıktı dedi ki; "Bu ne mahalle baskısıdır!" ve vurun abalıya olayı başladı yeniden.
Dostum, bizim bu dönemde övgümüzün de sövgümüzün de haddi yok. Yapmaya çalışırken yıkıyoruz hep birlikte. Oysa bıraksak öleni ve gitse... Sadece gitse, gitse ve artık kendi hesabıyla kendi başına kalsa... Geride kalanlar unutur. Dün gibi, gün gibi hem de...
Dostum, Allah arkamızdan iyi konuşulanlardan eylesin...
*Sabah gazetesinde Hıncal Uluç bir eleştiri yazısı yazdı. Ben neden yazdığını bilmiyorum. Ama eğer abartılı övgü ve yüceltmelere karşı yazdıysa sonuna kadar arkasındayım.
Örnek bir olay oldu geçtiğimiz gün. Hemen her zaman yaptıkları gibi bazıları yine son günlerde yılların yaşlanmışlığına vurarak medeniyet yanılsamasını insanlara yutturmaya çalışıyorlar. Bazıları geçmişten dem vurarak bir tek kişinin* yaptığının yanlışlığından dem vuruyorlar. Hatta bunu çoğunluk yapıyor. Ama bizim geçmişimiz bu kadar sığ değil ki...
Ben yine ölenin arkasından konuşmayacağım. Ancak arkasından konuşanların arkasından konuşacağım. Buraya pek uymasa da bir söz var ya "Kraldan daha çok kralcı olmak". Arkadan konuşanlar ölene bir çift kanat ve başına da bir hare eklediler. Sonra biri de çıktı dedi ki; "Bu ne mahalle baskısıdır!" ve vurun abalıya olayı başladı yeniden.
Dostum, bizim bu dönemde övgümüzün de sövgümüzün de haddi yok. Yapmaya çalışırken yıkıyoruz hep birlikte. Oysa bıraksak öleni ve gitse... Sadece gitse, gitse ve artık kendi hesabıyla kendi başına kalsa... Geride kalanlar unutur. Dün gibi, gün gibi hem de...
Dostum, Allah arkamızdan iyi konuşulanlardan eylesin...
*Sabah gazetesinde Hıncal Uluç bir eleştiri yazısı yazdı. Ben neden yazdığını bilmiyorum. Ama eğer abartılı övgü ve yüceltmelere karşı yazdıysa sonuna kadar arkasındayım.
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikriniz varsa buradan buyurun...