Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir cin çıksa karşıma

Bir cin çıksa karşıma şimdi Küçülmek isterdim o kadar ki Göremesin gözlerin beni Bakışlarından sakınmak, saklanmak Giz aleminde izimi kaybettirmek Kaçmak isterdim belkide o cevaptan Duymamış gibi yapmak Bir cin çıksa karşıma şimdi Ne isterdim en çok biliyor musun Kurtulmak bu utançtan sonsuza dek Çıkartmak hayatimdan o anı Alıp gitmek bulduğum o cesareti belki Ya da geri almak zamanı ki Beraber olabileyim yeniden seninle

İstanbul Efendisi

Güzel bir gündü, İstanbul’da yaşadığıma minnettar olacak kadar. Biraz orada biraz burada dolaşıp duruyorum geldiğimden beri. Dostları, arkadaşları ve akrabaları görüp vakit dolduruyorum. Birçok şeyi özlemişim aslında, bunları sıralamak mümkün bile değil. Ancak bunlardan biri var ki bugün kesinlikle doydum, tiyatro. Yakın dostlarla izlenecek keyifli ve kaliteli bir oyun gibisi yok. Bu akşamki keyif ve neşemizin adı İstanbul Efendisi ve birçok yerde de okuyabileceğiniz gibi oyun gerçekten iyi. Eğer vaktiniz varsa ve müzikli oyunlardan hoşlanıyorsanız mutlaka izleyin. Oyundaki İrfan karakterini özellikle çok beğeneceksiniz. Hele ki bizim gibi yanınızda götürebileceğiniz, adı İrfan olan bir arkadaşınız varsa gülme krizlerinizin normalden biraz daha uzun süreceğini söyleyebilirim. Oyunun yönetmeni birçoğumuzun tanıdığı bir isim olan Engin ALKAN. Bu oyunda kesinlikle takdire şayan bir iş çıkartmış. Tek tek oyundaki oyuncuları sayamayacağım ama emin olun her biri diğeriyle yarışacak kadar iyi

Kumsaati

Bir kumsaati tasviri çizer misin bana kelimelerle Acı çekmesin içindeki hiç bir tane Savrulmasın başkasının zamanı için bir taraftan diğerine Yarışıp durmasın diğerleriyle zorlamayla Durabilsin her bir tane kendi durmak istediği yerde Bir kumsaati tasviri çizer misin bana kelimelerle Zamanın içinde akarken tane tane Dursun zaman kendi içinde, istediğinde Değişim umudu ile savrulurken bir o bir bu yana Aynı şeyleri yaşamasın hep, farklı yerler beklerken Bir oyun gibi yasak olsun tüm hüzünler Kullanılmasın içinde ne aşk ne de son Bir kumsaati tasviri çizer misin bana kelimelerle

Melekler ve Şeytanlar

Hani bir hikâye vardır. Her kar tanesinin yeryüzüne bir melekle indirildiğine dair. Kimin inancıdır, hangi din ya da ırktan gelmektedir, çokta umurumda değil aslında. Burada beni ilgilendiren konunun ana fikri. Hatırladığım kadarıyla, daha doğrusu kafamda çizdiğim kadarıyla görevini tamamlayan melekler insanoğluna yardım etmek üzere yeryüzünde kalırlarmış. Şimdi bir düşünün ne kadar uzun zamandır uzun süreli kar yağışı görmediniz ve ne kadar uzun zamandır insanlar kuraklık, küresel ısınma ve savaşlar gibi problemlerle uğraşıyorlar. Acaba melekler yeryüzüne inmekten mi vazgeçti? Yoksa onların ulaşım aracı olan kristalleşmiş su damlacıklarının yağmasını engelleyecek koşullar oluşturarak biz mi engelledik yardıma gelmelerini? Ne yapabiliriz diye düşünüp, yeniden davet etmek için onları çok mu geç kaldık? Sizde hatırlıyor musunuz benim gibi bembeyaz kışlarınızı! O kışlarda abilerinizin, ablalarınızın ve hatta anne - babanızın merdivenlerden kızaklarla gülüp, eğlenerek geçirdiği günleri...

Açılış

Herkese selamlar, Şimdi herkes dönüş yolundayken bir kez daha yola yeni çıkıyorum. Bu yüzden de ilk yazımın bunu açıklayıcı ve birazda bana dair olmasını istedim. Birçok şeyi geriden takip eden biri olarak hiç pişman olmadım aslında. Öyle ki herkes okurken ben çalışıyordum. Herkes çalışırkense ben yanında bir de okumakta ısrarcıydım. Neredeyse etrafımdaki herkes askere gidip gelirken ben yine acelem yok diyordum. Şimdi onu da etrafımda ki son kişi olarak yaptım neredeyse... (Neredeyse çünkü bir dostum hala bu konuda benimle yarışıyor ve sanırım benim rekorumu geçmekte pekte zorlanmayacak...) Burada içimden gelen, yaşadığım bazı şeyleri paylaşmak için bazen, ama daha çok hemen herkesin aklına gelen fikirlerimin yandaşlarını bulmak ve birazda onların bu konular hakkındaki görüşlerini duymak için yazacağım. Kesinlikle bir şair edasıyla değil ama arada bazı şiirlerimi de paylaşıp, okuyanların yorumlarını görmek de iyi olacak. Başkalarının sevdiğim yazılarını da paylaşacağım buradan. Bu say